12 Aralık 2012 Çarşamba

YENİ KİTAPLAR

Obsidiyen  (Lux 1)
Her şeye yeniden başlamak çok berbat.

Annemle birlikte Batı Virginia'ya taşındığımızda, kendimi

sıkıcı işlere adamıştım, ta ki tüyler ürpertici yeşil gözleri ve

kaslı vücuduyla yan komşumuz karşımda dikilene kadar.

Ama işler tahmin ettiğiniz gibi gitmedi.

O, ağzını açtı.

Daemon hem kabaydı hem de kendini beğenmiş bir pislikti.

Birbirimizden hoşlanmamıştık. Tam hikâye burada bitiyordu

ki bir kazaya uğradım ve Daemon zamanı dondurarak beni

kurtardı.

Yakışıklı uzaylı komşum üzerimde bir iz bırakmıştı.

Yanlış okumadınız. O, bir uzaylı. Daemon ve kız kardeşinin

yeteneklerini çalmak isteyen düşmanları vardı ve Daemon'ın

bıraktığı iz bütün düşmanları başıma toplamıştı.

Bu korkunç durumdan canlı kurtulmak içinse tek yapmam

gereken üzerimdeki uzaylı izi etkisini yitirene kadar

Daemon'ın yanından ayrılmamaktı.

"Obsidiyen'e bayıldım. Romanı bir gecede bitirmeye, kendinizi

Daemon'a kaptırmaya ve serinin ikinci kitabı için sabırsızca

beklemeye hazır olun."

-Deborah Cooke, The Dragon Diaries-

"Daemon ve Katy, ateşle barut gibi. Her bölüm nefesinizi kesecek ve dahası için yalvaracaksınız."

-Jus Accardo, Touch-

"Armentrout'un yeni serisinin ilk kitabı başından sonuna hiç

azalmayan bir heyecanla akıp gidiyor."

-RT Book Reviews-


Kalbimdeki Mühür
Andrea Kane

Kalbimdeki Mühür

Tenimdeki Mühür ’ün çok satan yazarı

Breanna Colby tüm hayatı boyunca korkunun uçurumlarında yaşamıştır ve tek neşe kaynağı yakın zamanda çok sevgili kuzeni Anastasia’yla yeniden bir araya gelmesidir. Şiddet yanlısı babasının hapse tıkılmasıyla birlikte, baskı altında yaşamış genç kadın kozasından çıkıp o güne kadar yaşayamadığı bütün güzellikleri yaşayabilecektir. Ancak bütün gölgelerin ortadan kaybolmadığını ve geçmişten gelen bir belanın hem kendisine hem de Anastasia’ya sinsi sinsi yaklaştığını fark eder. Yetkililer, karanlıklarda pusuda bekleyen kiralık katili yakalayamayınca Colby ailesi yakalanması zor olan kişileri bulma konusunda bir numara olan, zeki ve teklifsiz Royce Chadwick’e başvururlar. 

İnatçı, özgür ruhlu Royce ise kendi koyduğu kurallara göre hareket eden, yalnızlığı seven biri olmuştur her zaman. Zayıflığa çok az tahammülü vardır. Narin Breanna Colby onu oldukça şaşırtmıştır, çünkü genç kadının kırılgan dış görünüşünün altında aslında çok güçlü biri vardır. İkisi yan yana, çok büyük bir tehlikeyle yüzleşirken Royce var olduğunu bile hayal etmediği bir kadını keşfeder –bu çok hoşuna gitmese de gönlünü kaptırdığı kadını. Ama Royce önce davranıp katili öldürmediği sürece Breanna’yla bir gelecekleri asla olmayacaktır.




Bravo bana! Kaybettim :( Şu dünyada kaybetmemem gereken tek şeyi kaybettim. Nişan yüzüğümü! Magnusun üç nesillik aile yadigarı. 
Ve şimdi, tam da annesiyle babasının döndüğü gün kaybettim. Kaybetmek için o günü buldum. Derin derin nefes al, Poppy. 
Olumlu düşün :) 
Bir hayır yemeğinde kızlarla iki kadeh şampanya devirdikten sonra Poppynin hayatı bir anda tepetaklak oldu. Yalnızca nişan yüzüğünü kaybetmekle kalmadı, arkasından yaşanan panikte cep telefonundan da oldu. Titrek bacaklarla otelin lobisinde dört dönerken, bir çöp kutusunda terkedilmiş bir telefon buldu. E, mal bulanındır demişler! Artık otele bir numara bırakabilirdi. Kaderinde vardı demek

Numaran Bende Var Açıklama

Polisiye / Edebiyat


O Muhteşem Hayatınız
“Hangisi gerçek hayatım benim? Kendi yaşadığım mı, onun anlattığı mı?” 
Ünü dünyayı sarmış Türkiyeli bir primadonna, bir diva... Onunla ilgili her türlü fotoğrafı, ses kaydını, gazete kupürünü toplamayı hayatının amacı edinmiş, tutkulu hayranı bir müzik öğretmeni... Annesinin izini süren genç bir kadın...Eski fotoğrafların ayrıntılarında gizli, derin bir sır: sadece Diva’nın yaşamının değil, Türkiye’nin yakın tarihinin puslu, karanlık bir kesiti... 

Muhteşem hayatlar, parlak dekorların arkasında neler saklar? Muhteşem, ışıltılı, kusursuz görünen yüzümüzde, kendi kendimizden bile sakladığımız ne yıkımlar gizlidir? Kendini tanımak, kendi gerçeğiyle yüzleşmek insanı nerelere sürükler? Oya Baydar, beklenen romanı O Muhteşem Hayatınız’da, her biri kendi kimliğini arayan roman kahramanlarıyla, insanın ve bu coğrafyanın derinliklerine götürüyor bizi. Roman, derinlerde saklı gerçeklerle yüzleşmeye hazır okurunu bekliyor.




Devrimin Kızları
1968 senesi. Cape Wilde kasabasındaki prestijli ama maddi sıkıntılar içindeki bir erkekler okuluna, müdürünün bütün itirazlarına rağmen kayıt esnasında yapılan bir hata nedeniyle ilk kez bir kız öğrenci kabul edilir: Carol Faust on beş yaşında, siyah, parlak, dik başlı bir kızdır.

Peki erkekler okulunda ilk kız olmak nasıl bir şeydir? Carolyn Cooke, genç kızların ve kadınların yaşamları, babası olmayan kızların yaşadığı dipsiz çaresizlik, radikal bir toplumsal değişimin zirvesindeki seçkin bir New England kasabasındaki paternalist iktidarın yarattığı erozyon hakkında son derece zeki ve duygulara hitap eden bir roman yazmış. Dilinin keskinliği, çizdiği betimlemelerin canlılığı ve yansıttığı ahlaki ve duygusal çıkmazlardan doğan kurnaz kışkırtmalarıyla dikkat çeken Devrimin Kızları sıra dışı bir güce ve güzelliğe sahip.

Devrimin Kızları, tarihin önemli anlarını simgeleyen karakterlerle kurulmuş başarılı olay örgüsüyle dramatik bir toplumsal roman. Romanın tek bir cümlesinin bile havada asılı kalmasına izin vermeyen Cooke gerçeği kurguyla öyle iyi harmanlamış ki her bir satırı okura bir tür meydan okuma hissi veriyor; kadınların özgürleşmesinin şafağını, cinsel devrimde seslerini duyurabilmek için verdikleri haklı mücadelelerini hatırlatıyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayatın kokusu

Translate